780



Son 1 yıl içinde sadece 2 yazı yazmışım. Son yazdığım yazılara baktım da hepsi depresif zamanlarda bir şeyleri dışa vurup rahatlamak için yazılmış şeyler. Neyi neden yazdığımı bile hatırlamıyorum.

Şimdilerde mutluyum çok şükür :) (hiç yapmam ama yazıma gülücük koyup parantez açacak kadar) Tam karamsarlığın diplerine doğru ilerlerken neredeyse son anda, hem de tam hiç bulamayacağımı düşünerek karamsarlığa kapıldığım, tam hayallerimdeki gibi bir kız tarafından kurtarıldım bu durumdan.

Ayrıca o şehir şehir gezip 3-4 ay dışarıda kalıp hastaneler kurduğum işimden ayrıldım, başka bir iş buldum. Yeni işimdeki müdürüm eskisinin tam zıttı olarak profesyonel, mükemmeliyetçi tam benim kafada birisi olduğu için istediklerini çok iyi anlıyorum, tam yapmak istediğim şeyler yapabileceğimize inanıyorum. Onun dışında eski işteki abazan erkek sürüsü ortamından kurtuldum haliyle. Yeni yerde bayan ağırlıklı olduğundan daha rahatım, küfürlerin, osurukların havada uçuştuğu asker koğuşu ortamı olmuyor en azından. Yeni işim iyi iyi.

Artık buraya yazacağımı çok sanmıyorum çünkü hem Tumblr var hem de sayesinde deftere yazmaya başladım. En azından yılda 1 yazarım. Umarım 3 yıl sonraki yazım da tam şu an hayal ettiğim gibi olur :) O zamana kadar çok çalışmam lazım.

Olduuu görüşürüz…

779

Ne biliyor musun? İçimde her şey yerli yerindeyken küçücük bir şeyin, bir duygunun, bir insanın başka duyguları, anıları tetiklemesini sevmiyorum.

Aylardır uykudaymışım ve şimdi uyanmışım gibi veya anestezinin etkisinin birden geçmesi gibi yeniden hissetmeme yol açmasını sevmiyorum.

Sonra tüm bunlar olurken bir otel odasında yalnız başıma otururken göğsümün tam ortasında patlamış ama basıncı dışarıya çıkamayan bombanın etkilerini gidermek için ne yapacağımı şaşırır durumda buluyorum kendimi, kesinlikle bunu da sevmiyorum.

"Yalnız" olmayı sevdiğime inandırıyorum kendimi çoğu zaman, belki küçük yaştan beri genelde yalnız hissettiğimden kolay oluyor ama kendimi sürekli bir şeylere inandırmayı da sevmiyorum.

Tüm bunların çözümünün aslında şaşılacak kadar kolay olmasına rağmen o kadar da uzak ve belirsiz olması.

Ya da ben her şeyi bambaşka yorumluyorum…

778

Tumblr hesabı açtım. Bu günün geleceğini biliyordum ama bazı olaylar süreci hızlandırdı, tümünü olmasa da yazma isteğimin çoğunu götürdü, yeni sayfalar açmaya zorladı beni. Yine de Nesnel İleti'nin her zaman kimsenin bilmediği bir sığnak gibi beni burada beklediğini bilmek rahatlatıyor.