Adana’dayım ki ben. Yaz okulunun finaline geldim, 5 yıldızlı ordu evini bırakıp gittim yurda yerleştim. Neymiş efendim “çok geriyormuş öyle lüks yerler beni” mazereti üstünden “saçlarım uzadı olum almazlar şimdi, kestirmem de artık” bahanesiymiş.
Bu ne sıcak olum lan? Bu ne nem lan? Hayır bide yurdun en üst katındayız, esiyor ama saf nem esiyor lan! 1 günde özledim Ankara'mın kuru havasını. Ha birde ordu evindeki 37 ekran televizyonu. Televizyonsuz zaman geçiremiyorum ki.
Finalin nasıl geçtiğini bilmiyorum ama hocayla konuştum bana yetecek notu verecekmiş, çok feci mutlu sevindim lan! Verin elinizi öpem hocam falan...
Sonra o heyecanla eşyaları aldım, çıktım yurttan gittim "otbüs yazaaane"sine. Lan? En erken otobüs 23:30 da varmış. Arkadaşla buluştum yemek yedim, şimdide internet cafede bu satırları yazıyorum. (Pis geyik yapmak güzel ara sıra)
Hayır o değil 1 tane fotoğraf çekemedim, yine gece yolculuk yapıcam yine çekemiycem ki...
Bu arada bu cafenin koltuklar da şahaneymiş. Böyle arkaya doğru baya yayılabiliyorsun güzelce eheh.
Gelelim birkaç teknik konuya.
En kısa zamanda sayfanın temasını değiştiricem. Bu ne olum böyle paragraf için boşluk bırakıyorum yayınlanınca kayboluyorlar. Temadan değil de neyden bu?
Sonra bu "kim yazsın" olayı yemedi, yapacağımı sanmıyorum. Böyleykene böyle...
0 Yorum:
Yorum Gönder